Mehmet Bey merhaba, röportaj talebimizi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederiz. Öncelikle sizi biraz daha yakından tanımak isteriz?
Ermenek’te doğdum. 1992 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında uzmanlık eğitimimi ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Biyokimya doktoramı tamamladım.
Romatizmal Hastalıklar, Osteoporoz (Kemik Erimesi), Fibromiyalji (Kas Romatizması), Antioksidanlar gibi konular üzerine çalışmalarım, yerli ve yabancı basında yayımlanmış makalelerim bulunmaktadır. Kon TV’de haftalık yayınlanan bir sağlık programım devam etmekte; çeşitli dergi, gazete ve internet haber sitelerinde köşe yazılarım yer almaktadır. Hekim olarak; ruh ve beden sağlığının birlikte ele alınması gerektiği düşüncesindeyim. “Dünyayı nasıl görmek istiyorsak, dünyamız da öyle olacaktır.” felsefesiyle hastalarımıza, dolayısıyla topluma ve insanlığa faydalı olabilmek amacındayız. Doğru teşhis ve zamanında müdahale ile hastalarımızı sağlığına kavuşturmak ve onların yaşam kalitelerini arttırmak için, Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi, Rehabilitasyon Ünitesi’nde ve Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde hizmete devam etmekteyiz.
Dergimizin bu sayısında sizden, ofiste masa ve bilgisayar başında uzun zaman geçirmek zorunda kalan okurlarımız için bel ve boyun fıtığından korunma önerilerinizi öğrenmek istiyoruz. Sanırız kas ve iskelet sistemi hastalıklarında son yıllarda bir artış söz konusu.
Evet, ne yazık ki gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayar kullanımının giderek artması, işe bağlı kas iskelet sistemi hastalıklarında belirgin bir artışa yol açtı. Öyle ki AB ülkelerinde meslek hastalıklarının yüzde 35’inin kas iskelet sistemi ağrılarına bağlı olduğu tespit edilmiş. Bilgisayar kullananların yarısından fazlası da kas- iskelet sistemi hastalıkları ilgili yakınmaları olduğundan dert yanıyor.
Ofis çalışanlarında en sık karşılaştığınız rahatsızlıklar hangileridir?
Kişinin yaptığı işe göre değişmekle birlikte, ofis çalışanlarında genellikle boyun ve bel ağrısı görülüyor. Uzun süre masa ve bilgisayar başında çalışanlarda boyun ile kol problemleri biraz daha ön planda oluyor. Bu kişilerde öncelikle duruş bozukluğuna bağlı kas ağrıları, kas spazmları gözlenirken, önlem alınmazsa boyun fıtığı, bel fıtığı, el bilek, omuz ve dirsekte tendon yaralanmaları gelişebiliyor. Ofis çalışanları, bilgisayar kullanıcıları, telefon operatörleri, sekreterler, öğretmenler, diş hekimleri, yük taşıyıcıları ve şoförler özellikle risk altında olan gruplar.
Bu rahatsızlıkların oluş nedenlerinden de kısaca bahsedebilir misiniz?
Kas- iskelet sistemi rahatsızlıkları, temelde, uzun süre sabit bir pozisyonda ve uygunsuz postürde çalışmak ya da sürekli tekrarlayan hareketleri yapmaktan kaynaklanır. Çalışma alanının ergonomik olarak düzenlenmemiş olması en önemli faktördür. Ayrıca iş yoğunluğunun fazla olması, iş stresi ve işteki tatminsizlik de kas- iskelet sistemi hastalıklarının görülmesinde diğer etkenleri oluşturuyor.
Bel ya da boyun fıtığı olanlara nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Tedavide öncelikli amacımız, fıtığa neden olan sinire basıyı ortadan kaldırmak. Bunun için, fıtığın derecesine göre tedaviler planlıyoruz. Başlangıç evresinde istirahat ve ilaç tedavisi çoğu zaman yeterli olabilirken; ilerleyen evrelerde bunlara bölgesel enjeksiyonlar, korseleme, fizik tedavi uygulamaları; mobilizasyon, maniplasyon uygulamaları gibi başka teknikler de ekleniyor. Hastamızın durumuna ve fıtığın derecesine göre Kinezyo Teyp (Ağrı Bandı) denen bantlama yöntemi, özellikle kasların güçlenmesini ve sinire basının ortadan kalkmasını sağlayan Oksijen - Ozon tedavisi, Akupunktur, Biorezonans, Hacamat - Kupa tedavisi ve Tıbbi Masaj gibi yöntemler de, bel ve boyun fıtığı tedavisinde kullandığımız ve kişide gözle görülür bir rahatlama ve iyileşme sağlayan tamamlayıcı uygulamalar.
Bel ve boyun sağlığı için günümüzde ameliyatsız yeni yöntemler de gelişti. Bu tedavilerin en sonuncusu antalgic traksiyon yöntemi olarak bilinen “Spinal Dekompresyon Cihazı” Konya’da ilk ve tek olarak bizim merkezimizde. Kişinin omurga yapısına göre sadece sorunun olduğu bölgeye odaklanarak, bilgisayar kontrolünde çalışılan ve yan etkisi olmayan bu tedavi yöntemi aynı zamanda yüksek bir başarı oranına da sahip. Araştırmalar, bilgisayar kontrollü robotik bir cihaz olan Antalgic Trak’la uygulanan tedavilerden % 90 oranında sonuç alındığını gösteriyor. Bu cihaz ile kişinin anatomisine ve fıtığın özelliklerine göre yapılan 3 boyutlu robotik uygulama ile kısa sürede disklere binen yük ve sinir basısı ortadan kaldırarak basınç azaltılırken, omurga da normal sağlığına kavuşmuş oluyor.
Doktor bey, bel ve boyun sağlığımız için işyerinde nelere dikkat etmeliyiz?
Uzun süre aynı pozisyonda ve hareketsiz kalmayın. 1-1,5 saat arayla pozisyonunuzu değiştirin.
Bilgisayar tam karşınızda olmalı. Ayrıca göz seviyeniz bilgisayar ekranının üst-orta seviyesine gelmeli.
Koltuğunuzun ayarlanabilir ve kol destekli olmalı. Otururken dik pozisyonda durun. Gerekiyorsa sırt desteği kullanın.
Telefonu sık hareket ettirmediğiniz elinizin yönüne koyun.
Metne bakarak yazı yazıyorsanız, bilgisayara takılabilen metin tutaçları kullanın.
Klavye ve mouse aynı hizada bulunsun. Mouse’u hareket ettirirken sadece el bileğinizi değil, tüm kolunuzu kullanın.
Klavyede yazı yazarken el bileğinizi kesinlikle bükmeyin.
Telefon başında çalışıyorsanız, kulaklık şeklinde mikrofon kulaklığı tercih edin.
Ellerinizi sık sık yukarı ve aşağıya doğru sallayın. Parmaklarınızı yumruk yapıp, açın.
Sürekli oturuyorsanız, kan dolaşımınızı hızlandırmak için ayak bileklerinizi yukarı aşağı ve dairesel olarak çevirin.
Son olarak AKINSOFT’un yakın zamanda hayatımıza dahil ettiği Türkiye’nin ilk garson robotu ADA hakkındaki fikirlerinizi öğrenmek isteriz?
Ülkemiz de artık dünyada gelişen robotik teknolojileri takip etmeye başladı. Bu gerçekten bizi çok sevindiriyor. Sadece Japonlara özgü bir teknoloji zannedilen insansı robotların Türkiye’de, özellikle de Konyalı bir şirket tarafından geliştirilmiş olması bizi hem heyecanlandırdı, hem de gururlandırdı. O nedenle öncelikle AKINSOFT’u tebrik etmek istiyorum. Ben, ADA’nın daha da geliştirilerek kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasına yayılacağını düşünüyor ve AKINSOFT’a bu yolda başarılar diliyorum.